16 Nisan 2011 Cumartesi

Marmaris Gezisi

Çağdaş Yaşam'dan arkadaşlarla 3 günlük bir gezi yaptık.


Gezimizin 1. günü 
 Aydın Çine'deki köfte-pide
molasından sonra Akyaka'ya doğru
yola çıktık.
Bu arada bir parantez açayım,
 neredeyse  her yerin
köftesi meşhur.
Biraz tuzluydu ve çöp şişini  tavsiye etmem.


Gökova'yı Gör ve Yaşa demiş balıkçı
 

Muğla'nın Ula ilçesine bağlı Akyaka'dayız.
 Akyaka'daki zamanımızı Azmak'ta geçirdik.
Akyaka denince ahşap işçiliği ile süslü
evlerinden de  bahsetmemek olmaz
-Nail Çakırhan'ı saygıyla burada anıyorum-
Kadın Azmağı  da denilen kıyı boyunca
 uzanıp denizle birleşen azmak  hayat kaynağı...
Azmak kenarında oturmak ise çok huzur verici.


 Mutlaka ördekler,kazlar ekmekle beslenecek :)
Gelip sanki poz veriyorlar...
 Bir bilgi notu vereyim ;
Azmakta, su samuru başta olmak üzere
 nesli tükenen hayvanlarında bulunduğu110 hayvan
 ve 350 bitki çeşidi tespit edilmiş.
1,5 kilometre uzanan azmak,
özel koruma altında,avlanmak yasak.



Azmak'ta çayın keyfi bir başka


Biz kıyı boyunca yürüdük,bazı arkadaşlarımız tekneyle
azmakta kısa bir gezi yaptılar.

Marmaris'te deniz kenarında Yunus Otel'de kaldık.
Sahipleri ,dernekten gezimizi hazırlayan Nilgün
arkadaşımızın tanıdıkları olduğu ve
 sezon başlamadığından
fiyat çok uygundu,memnun kaldık.

2.gün ilk durağımız Turunç;




Mavinin rengini işaret ediyorum :)
Yola devam ,Bayır köyüne  Anıt Çınarı
görmeye gidiyoruz.Bal alışverişlerini de köyden yaptık.

Çınar'ın etrafında dönüp,dilek dileniyor.






Turgut köyü sahili
 Büyük otobüs girmediği için güzel bir doğa yürüyüşüyle
Turgut köyünün sahiline ulaştık,minübüste çalışıyor.
Sahildeki tesis pide yapıyor.
Burada dinlendik ve yemekten sonra Turgut Şelalesine
doğru yola çıktık.

Muz ağacının çiçeği




Şelale yolunda

Epey yürüyerek ve su sesini takip ederek şelaleyi sonunda bulduk.



Turgut Şelalesi

 Sonrasında Selimiye'ye gittik.
Selimiye Köyü




Hediyelikçilerden fikir aldım



Selimiye'nin uyuyan güzeli...
Günün sonunda Orhaniye Kız Kumu denilen yere uğradık.



 Daha önce buraya geldiğimde denizin içindeki bu dilde yürümüştüm.
Bu sefer fazla kalmadan otele döndük.

3.gün dönüş günümüz;
Ormancı Türküsünü bilirsiniz.
1946 yılında geçen acı öykünün türküsü.
Belen  Kahvesi'ne uğradık.
Türküde adı geçenlerin resimleri ve hikayesi duvarlarda,
ayrıca mankenlerle o gün canlandırılmış.
 Gelenleri Ormancı türküsü karşılıyor.




















8 yorum:

  1. ne güzel bir gezi kısa zamana çok şey sığdırmışsınız sayenizde bizde gezmiş kadar olduk teşekkürler sevgiler

    YanıtlaSil
  2. Değişken bahar havamız size oyun oynamamış iyi ki:)

    YanıtlaSil
  3. canım çok güzel bir gezi olmuş ne güzel yerler dimi oralar yalız çinedeki köfteyi niye beğenmedin canım nerde yediniz bilmiyorum ama sıra sıra köfteciler var ve en iyisi mehmet zenginin yeri burada yemediysen birdaha yolun düşerse ye derim çok beğeneceksin..bende her yaz datçaya giderim giderken buraya mutlaka uğrarım ama gezi planınız kısıtlı geldi bana sedir adasını ve gökovayı gezmeden gitmeniz kötü olmuş oralarıda görmeni isterdim...

    YanıtlaSil
  4. Sevgili Gönül,çok fotoğraf koyarak görsel olarak gezdirmek istedim :)

    YanıtlaSil
  5. Çıkmadan evvel hava raporlarını hep takip ettik.Aslında dönüşte Akyakaya uğranacaktı, yağmur geleceği bilgisiyle 1.güne alındı. iyi de oldu,Marmaris'ten ayrılırken hava bozmuştu,yolda yağmur vardı ama bize engel olmadı:)

    YanıtlaSil
  6. Nedret abla,Marmaris'te güzel bir yerde yaşıyorsunuz.Çevrede gidilecek çok güzellikler var:)

    YanıtlaSil
  7. Sevgili Necla,köfte bana göre tuzluydu,bir daha sefere senin dediğin yere uğrarız:)Turun süresi az olduğu için başka bir yere gitmedik.
    Önceki gidişlerimde Sedir Adasına gitmiştim.Gerçekten cennet köşeler var,gez gez bitmez...

    YanıtlaSil
  8. Gıpta ile izledim gezi fotoğraflarınızı.Akyakaya gitmek hep hayalim inşallah gerçekleştireceğim birgün.En azından fotoğraflarınızla sanal ziyaret yapmış oldum.Sevgiler.

    YanıtlaSil

Yorumlarınız için çok teşekkür ederim.
Blogda görülmesi biraz zaman alabilir.

Popüler Yayınlar

10 marifet