10 Mayıs 2011 Salı

Bu yazıyı paylaşmak istedim...


Şimdi Banu Avar'a kulak verelim:   "Şehri göreceğimiz tepeye doğru tırmanırken, Kemal Atatürk tabelasını geçince şaşırdım ki, tepeye geldik.  
 Genç kız rehber heyecanla 'şu fabrikayı görüyor musun? yanında nikah salonu, şu sağlık ocağı, şu okul onun arkasındaki de bizim ev.'   
 'Eeee, dememe kalmadı'
Rehber "Biz buna 
 'ATATÜRK modeli' diyoruz." diye yapıştırdı  Venezuella'da bu gördükleri ve duydukları üzerine duygulanan Banu   Avar:   
 "Venezuella tepesinde tüylerim diken diken, gururum tavan   yapmıştı..." diyerek anlatmıştır heyecanını...
   Peki ama, Türkiye'den binlerce kilometre uzaktaki Venezuella'da
 "Atatürk Modeli" diye adlandırılan bir fabrikanın ne işi vardı?
   "Atatürk Modeli Fabrika" da nedir?


   Türkiye'de bu fabrikadan var mıdır?
   İşte bütün bu soruların cevaplarını verebilmek için şimdi hep
 birlikte Nazilli'ye uzanalım!

CUMHURİYETİN DEV PROJESİ: NAZİLLİ SÜMERBANK BASMA FABRİKASI
 

   Venezuella'daki "Atatürk Modeli Fabrika'ya" esin kaynağı olan
   fabrika, 1937'de Atatürk tarafından açılan Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası'dır. Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası, Atatürk'ün
kafasındaki "Sosyal Fabrika Projesi'nin" ilk uygulaması olması
  bakımından çok önemlidir

Atatürk'ün kafasındaki fabrika, sadece   üretim yapılan bir mekan değil,
aynı zamanda "ar-ge" çalışmalarının yapıldığı bir laboratuar, eğitim verilen bir okul, her türlü sanat ve spor imkanlarına sahip bir kültür kompleksi, kısacası adeta dört  dörtlük bir "yaşam alanı", bir kampüstür. Atatürk, işçilerin yüksek
standartlarda, her türlü imkandan yararlandıkları bu "sosyal   fabrikaları" Anadolu'nun her yanına yapmayı planlıyordu. Ama bu  projesini yaygınlaştırmaya ömrü yetmeyecekti. Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası, genç Cumhuriyetin  1. Beş Yıllık Kalkınma Palanı'nın ilk önemli eseridir. Sümerbank'ın kurduğu  ilk Türk basma fabrikasıdır. Devlet eliyle kurulan ilk basma  fabrikasıdır.
    Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası, genç Cumhuriyetin 
1. Beş Yıllık Kalkınma Palanı'nın ilk önemli eseridir. Sümerbank'ın kurduğu ilk Türk basma fabrikasıdır. Devlet eliyle kurulan ilk basma
fabrikasıdır.
    Fabrika, Türk-Sovyet ortak yapımıdır. Makineler ve teçhizatların
 çoğu Sovyetler Birliği'nden narenciye karşılığında alınmıştır. Fabrika kuruluşundaki işçi açığını kapatmak için 120 Sovyet montör ve
mühendisi istihdam etmiştir.
   Fabrikanın temelleri 25 Ağustos 1935'te atılmış, yapımı 18 ayda
 tamamlanmış ve 9 Ekim 1937'de açılmıştır. Bina ve makineler dahil, 8 milyon liraya mal olmuştur.
   Fabrikanın, 28 bin iğ ve 800 otomatik tezgah ile çalışmaya
 başlaması ve 2.400.000 kilo iplik işlemesi planlanmıştır. Bununla 20 milyon metre basma imal edilecektir.
   Fabrika 15 bin ton kömür yakacaktır.
   Fabrika her gün en fazla 2400 işçi çalıştıracak ve ücret olarak
 senede 1 milyon lira ödeyecektir.
   Fabrika, beş kısımdan oluşmuştur: Dokuma bölümü, Basma bölümü,
 Desen bölümü, Gravür bölümü ve Baskı kısmı...Basma, Desen, Gravür  bölümünden geçen kumaşlar, Dokuma bölümünde, yarısı elektronik olmak üzere 768 tezgahta dokunacaktır. Günlük dokuma, 62.000 ile 64.000 metre arasındadır. Baskı bölümünde ise 4 baskı makinesi vardır. Burada farklı renk ve desenlerde günlük ortalama 85.000 metre basma yapılacaktır.
   Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası, sosyalist ülkeler de dahil,
 dünyada görülmemiş bir "sosyal" niteliğe sahiptir. Evet, fabrika kurulurken Sovyet modeli esas alınmıştır, ama genç cumhuriyetin genç
mühendisleri Türk devrimine has, çok özgün bir eser ortaya çıkarmayı
 başarmışlardır. Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası, 1930'ların dünyasında bir benzerine daha rastlanmayacak kadar özgün bir
"sosyo-kültürel" ekonomi projesidir.
  İşte Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası'nın şaşırtan özellikleri:
1.   Fabrika, balolar, danslar ve partiler düzenlemiştir: 1930'ların
 ortalarına kadar kadınlı erkekli hiçbir toplantıya katılmamış halk, fabrikanın organize ettiği balolar, danslar ve partilerle sosyalleşmiş, özellikle kadın ön plana çıkmaya başlamıştır.
2.   Fabrikada sinema salonu vardır: 1937 yılında 12 bin kişinin
 yaşadığı bir kentte, bu fabrika bünyesinde 700 kişilik bir sinema salonu açılmıştır. İki defa memurlara, iki defa işçilere ve iki defa da ustalara olmak üzere haftada toplam altı defa film gösterilmiştir
3.   Fabrika Halkevi kurmuştur: Fabrika "Sümer Halkevi" adıyla bir
 halkevi kurarak halkı her konuda bilinçlendirmeye çalışmıştır. Bir fabrika bünyesinde açılan ilk ve tek halkevi Sümer Halkevi'dir.
Halkevinin şubelerinde çalışanların büyük çoğunluğu fabrika işçisidir.
 Halkevinin, hazırladığı oyunları sergilemesi için fabrika içinde bir sahnesi vardır. Sümer Halkevi biçki-dikiş kurslarında her yıl birçok
genç kız meslek sahibi olmuştur. Halkevi civar köylere geziler
 düzenlemiş, köylülerin sorunlarıyla ilgilenmiş, köylere ilaç ve sağlık elemanı göndererek hastaların tedavisini sağlamıştır.
4.   Fabrikanın korosu vardır: Fabrika çalışanları arasında bir müzik
 grubu oluşturulmuştur. Klasik müzik seslendiren grup Nazilli, Aydın ve Denizli'de konserler vererek "çok sesli" müziğin Anadolu'da
tanınmasını sağlamıştır. Fabrikada yemek aralarında dünya
 klasiklerinden eserler okuyan bu koro (grup), işçilerin Beethoven zevke ulaşmalarını sağlamıştır. Fabrikada, çalmayı bilen işçilerin
kullanımlarına açık bir de piyano vardır.
5.   Fabrikanın hamamı vardır: Fabrika bünyesinde kurulan bir hamam,
 hem işçilere hem de Nazilli halkına hizmet vermiştir.
6.   Fabrikanın Ressamları vardır: Fabrika bünyesindeki desinatörler
 belli zamanlarda fabrika dışına çıkarak Nazilli ve çevresinin güzel resimlerini yapmışlardır. Fabrika ressamlarının yaptığı bu tablolar
açık arttırmalarda satılmıştır. Resim heykel sergileri de düzenleyen
 fabrika Nazilli'de güzel sanatların gelişmesini sağlamıştır.
7.   Fabrikanın spor kulübü vardır: Fabrikanın bünyesinde kurulan
 lacivert-beyaz renkli Sümer Spor, futbol, basketbol, atletizm, voleybol, bisiklet, güreş, yüzme, boks branşlarında faaliyet göstermiştir. Fabrika bünyesindeki Sümer Spor futbol Sahası Türkiye'nin ilk "alttan ısıtmalı" futbol sahalarından biridir. Ayrıca yine fabrika bünyesinde, basketbol, voleybol sahaları, güreş minderleri, boks ringi, tenis kortu ve paten pisti vardır. Nazilli'de toplumsal kaynaşmayı güçlendiren "paten eğlenceleri" ve" bisiklet yarışları" Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası'nın mirasıdır.
8.   Fabrika halka bedava basma dağıtmıştır: Bir sosyal fabrika olarak
 tasarlanan Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası, altı ayda bir halka "ıskarta basma" dağıtmıştır.
9.   Fabrikada işçi hakları üst düzeydedir: Çok sayıda işçiyi
 barındıran fabrika işçi haklarına da çok önem ermiştir. İşçi ve Memur Biriktirme Sandıkları, İşçi Ölüm ve Hasatlık Yardım Sandıkları
oluşturulmuş, fabrika içinde işçi sağlığını koruyacak 40 yataklı bir
 hastane, bir eczane bir de labratuvar kurulmuştur. Nazilli'nin kabusu haline gelen sıtma hastalığı fabrikanın sağlık ekibi tarafından  kurutulmuştur. İşçilere mesleki eğitim verilen fabrikada ayrıca işçiler için beş sınıflı bir okuma-yazma kursu, daha doğrusu bir küçük okul vardır. Sümer İlköğretim Okulu adlı bu işçi okulunun 980
öğrenciye sahiptir. Ayrıca bir işçi radyosu ve işçi çocukları için 26
 yatak ve 40 mevcutlu bir kreş kurulmuştur. İşçiler ve memurlar, fabrikanın hemen önünde özel olarak inşa edilen 264 dairelik ve 1000
kişilik lojmanlarda çok uygun bir ücretle kalırken, bekar
 işçiler için 350 kişilik bir "Bekar İşçi Pavyonu" vardır. Lojmanda kalamayan işçi ve memurları şehirden fabrikaya taşımak için düzenli seferler yapan GIDI GIDI adı verilen mini bir tren kullanılmıştır. Fabrika işçilerinin yiyecek ve giyeceklerini temin etmek için fabrika bünyesinde bir kooperatif vardır. Fabrikanın, işçilere hizmet veren güzel ve temiz bir fırını, işçi yemekhanesi, memur kantini ve bir de hamamı vardır.
10. Fabrikanın AR-GE bölümü vardır: Daha fabrika açılmadan fabrikada
 kullanılacak kaliteli pamukların çevrede yetiştirilmesi için 200 adet modern tohum ekme makinesi satın alınmıştır. Yine pamuk işinde kullanılmak üzere birçok modern tarım aleti ve makinesi bölgeye getirilerek çiftçilere dağıtılmış ve bunları nasıl kullanacakları öğretilmiştir. Fabrika içinde mekanik odası, fizik labratuvarı, tarım  labratuvarı gibi ar-ge bölümlerinde, fabrikada yapılacak üretimin kalitesini arttırmak için çalışmalar yapılmıştır.
11. Fabrikanın atölyesi vardır: Fabrikanın büyük bir atölyesi vardır.
 Bu atölyenin demirhanesi, marangozhanesi, dökümhanesi, kaynak ve teneke işleri yapan bir kısmı vardı. Diğer fabrikaların ahşap parça
ihtiyacı olan makine vurucu kolları burada yapılırdı.
12. Fabrikanın elektrik ve su santralleri vardır: Fabrika, bir dönem
 hem kendi elektrik ihtiyacını hem de Nazilli kentinin elektrik ihtiyacını kendi bünyesindeki bir elektrik santraliyle sağlamıştır.
Dört kazan ve üç türbinli olan bu santral, 2500 kw gücündedir.
 Fabrikanın su ihtiyacını karşılamak için bir de su santrali vardır.
   İşte Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası... 
 
   İşte Atatürk'ün "Sosyal   Fabrika Projesi"nin ilk uygulaması...  
   İşte genç  Cumhuriyetin, halkına, insanına, işçisine bakışı...

1950'lerden sonra sürekli kan kaybeden Nazilli Sümerbank Basma
 Fabrikası, son darbeyi 14 Kasım 2002'de yemiştir. Cumhuriyetin dev projelerinden Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası, Özelleştirme
İdaresi'nce bedelsiz olarak Adnan Menderes Üniversitesi'ne
 devredilmiştir. Fabrika çalışanları da "gözyaşları" içinde Bursa'ya nakledilmiştir.  
Kapısına kilit vurulan fabrikanın, üniversitenin kullanımı dışındaki büyük bir bölümü, içindeki tarihi dokuma makineleri, araç ve gereçleriyle çürümeye terk edilmiştir.  
Dünyanın başka bir yerinde olsa en kötüsü "müze" olarak kullanılacak ve milyonlarca turist çekecek bu dev eser, Cumhuriyetin bu dev projesi, bugün Nazilli'de hayvan ahırından bile kötü bir durumda kaderine terk edilmiştir.

4 yorum:

  1. basma da şimdilerde çin yapımı kumaşlarımız var ya daha ne olsun
    onlar model olarak almakla bizse yoketmekle meşguluz!

    YanıtlaSil
  2. içim burkuldu okurken, zamanında neler başarmışız biz :( iç geçirmemek elde değil, ama iç geçirmekle de olmuyor biliyorum :/

    YanıtlaSil
  3. Ne acı ve bu acıyı hissedenlere geri kafalı diyorlar. Üretim diye sadece alış veriş merkezi ve lüx binalar dikilmesini anlayamadığımız için...

    YanıtlaSil
  4. bu yazıyı okuyup da etkilenmmek mümkün değil, hem Atatürk'ün büyüklüğünü bir kez daha anlıyor insan hem de şimdilerde gelişmişliği ne kadar farklı algıladığımızı..

    YanıtlaSil

Yorumlarınız için çok teşekkür ederim.
Blogda görülmesi biraz zaman alabilir.

Popüler Yayınlar

10 marifet