1 Ekim 2014 Çarşamba

Sayfiye kitabı

Sayfiye

Hafiflik Hayali

Derleyen : Tanıl Bora

Cumhuriyet Kitap Ekinde bu kitapla ilgili yazıyı okuyunca eşim

ilgilenmişti.Kendi çocukluğunda Caddebostanda her sene tutulan

müştemilat evlerde geçen yazlardaki ortak sayfiye duygusu yüzünden.

Kitabı önce o okudu,ben  tatile gidişi bekledim,başlamak için.

Bazı kitapları okumanın  uygun zamanı ve mekanı var sanki.

Edebiyatta sayfiye, tarihçe gibi bazı bölümler bana fazla uzun geldi.

Kitapta 23 yazarın kaleminden -nerede kaldı kalem

 artık, bilgisayarından mı desek :) değişik yerler üzerine

yazdıkları var.''Sayın Kamp Sakinleri...''Murat Daltaban,

''Ne aceleniz var,adadasınız...'' Feridun Düzağaç,

Erken Cumhuriyet döneminde Yalova ve

Atatürk, Akçakoca- biraz hüzünle karışık-,kampta,yaylada

geçen çocukluk gençlik zamanlarını anlatan diğer yazarlar...

Özellikle sevdiğim yazı Gaye Boralıoğlu'nun, çünkü onunla

Marmara Adası ve Çınarlı köyüne ait çok eski yıllara gittim.

Belki 40 sene önceye.Güzel koruk suyu,çiğ börek,babamın

 mezattan aldığı balıklar,midye ,pavurya,ayna,

dev çınar ağaçlarının altı,boyalı küçük deniz minarelerinden

 kolyeler,kekik.En son 2000'de gittiğimizde

o tadı bulamamıştım.

Boralıoğlu şöyle diyor : Zihnimde bu güzel adaya dair kalan

kokuların ya da görüntülerin benzerleri her zaman benim için 

daha baştan avantajlıdır.Çocukluğu sayfiyede geçmiş hemen 

herkes için bunun böyle olduğuna , dönemin tatlı anılarını zihnin

daha büyük bir özenle muhafaza ettiğine eminim.

Aynı ortak duygudaşlığı şehirden sahil kasabasına gelip yerleşmeyi

anlattığı satırlarda da buldum.Tesadüfe bakın ben bunları

Datça'dan dönerken yolda okuyorum. Balıkaşıran,Betçe,

Datça civarı ,badem ağaçları geçiyor.
                   *

Sonra İstanbul'u bırakıp

Ayvalık' a gelişimiz,benzer duygular var...

Çalış-öğün-öğüt-tüket çemberinin dışında bir hayat mümkün mü ?

'' Olur, gider!''

... Elbette ki özellikle gelip geçici tatilcilerin bir an evvel 
eğlenme arzusu,çalınmış bir zaman aralığından olabildiğince
 çok faydalanabilmek için arsızca tüketme arzuları,
 kıyıların,restoranların zaman zaman işgal edilmiş görüntüsü 
vermesi can sıkıcı.Ne var ki, bunların geçici olduğunu bilmek,
manzarayı biraz uzaktan hafif bir tebessümle izlemeyi mümkün kılıyor.
  Yapraklar yavaş yavaş dökülmeye başladığında ,
güneşin rengi turuncuya doğru dönerken,kuzey rüzgarlarıyla birlikte 
tatilciler evlerine doğru yola çıkarlar,
şezlonglar toplanır,şemsiyeler kapanır....
Her yıl birkaç kişi baştan çıkar kalmaya karar verir...


2 yorum:

  1. o zaman okumayayım ben bu kitabı :)) hayalim 4-5 yıl içinde özellikle ege kıyılarında bir yere yerleşmekken ve çok özlüyorken :)

    YanıtlaSil
  2. Alanay , zamanı gelince umarım gerçekleştirirsin, sevgilerimle :)

    YanıtlaSil

Yorumlarınız için çok teşekkür ederim.
Blogda görülmesi biraz zaman alabilir.

Popüler Yayınlar

10 marifet